top of page

NEDEN BU ALDANIŞ?

Bakıyorum dünyaya! Tamamlanmayan cümle gibi insanlar. Yarım ve yoksun. Çelişkiler... Düzenin ve düzenbazlığın getirisi götürüsü. Ruhum... Duygularımın ve düşüncelerimin savaşı. Peki bu evren? Tek olay imtihan mı? Bu koskoca gezegende amaç sorgu sual mi? Cevabı olmayan, olsa da tatmin etmeyen milyonlarca soru.

Yoluma bakıyorum zamanın savurganlığıyla. İnsanlara bakıyorum. Kimisi sadece hırsla alıyor nefesini. Kimisi sadece gelecek kaygısı. Kimisi bomboş. Eleştirilere bakıyorum. Her eleştiri, sahibi kadar suçlu. Bir de dört ayaklı dostlarıma bakıyorum. Sadece sevgi istedikleri. Bir okşamak kadar yakında huzur.

Hayat bana sunduklarıyla doğruluğun tercihini seriyor önüme.

 

Amacı doğrultusunda güzelliği simgeleyen her canlı, her varlık. Kendimi dinlememe sebep olan milyonlarca küçük ayrıntı.

 

Ve başlıyorum kendimle münakaşaya.


Yalnız kaldığım her vakit aile huzurunu arayan büyüyemeyen bir çocuk bu gönlüm. Hatalarımla pişmanlığı paylaştığım gecelerim. Düşünce analizi yaptığımda, her yaptığım hatanın beni doğruluğa götürdüğünü kabul eden çelişkilerim. Bir yanım, huzura koşar adım. Bir yanım, her hatamda ceza kesmek istercesine öfkeli. Sakinliğim ve hırçınlığım doğrultusunda savrulan zamanım.

Ve duygularım bir hayli kırılgan. Düşüncelerim bir hayli yorgun.

Aldığım her nefesin anlamını sorgulayan beynim ve asla mantığa ulaşamayan cevaplar. Var olmak ve yok olmak. Saniyelerin karar verdiği bir serüven.


Yine dönüp dolaşıp varıyorum insanlığa. Her zıt düşünceyi acımasızca yok sayan bir kesim. Ve insanlığa en büyük hasarı bırakan tutuk kompleksler.

...

  • Instagram - Black Circle
  • Twitter - Black Circle
  • YouTube - Black Circle
  • Facebook - Black Circle
Buraya gel
Her şey bir gün bitecek. Ve her güzel olan bir gün yok olacak. Neden bu aldanış? Neden bu düşüncesizce koşuşturmaca?

Ne önemi var namus bekçiliği yapmanın. Namus iki bacak arası olacak kadar sıradan mı? Ahlakın kimde olduğuna hangi kul karar verebilir? Namusa karar veren ahlak iken.

Peki vicdan? Namus derken, toplum derken unutulan kavram. Vicdan bir inancın kaynağı değil mi?

Her sorunun cevabı hayatın sunduğu doğru tercihlerde.

 

Yine dönüyorum dört ayaklı dostlarıma. Nefesimi hissettiği her gecede koynuma sokulan bir kedi. Nankörlüğün kitabını yazan insanlığa bir öğüdü var. "Çıkarsız bir sevgi." Korku dolu gecelerini paylaştığı dostuna hayatın bir kısmını öğreten sadık bir kedi.

 

Her şey bir gün bitecek. Ve her güzel olan bir gün yok olacak. Neden bu aldanış? Neden bu düşüncesizce koşuşturmaca? Neden bu savruluş insanlığın yok olmasına inat! Bir gülümsemek çok mu bu evrene? Bir ibadet gönlüne hoşta bir tatlı dil hoş değil mi Tanrıya?

 

Cennet mi cehennem mi? Peki bu atmosfer. Senin cennetin de cehennemin de burası değil mi?

 

Yine dönüyorum kendime. Hafızamın oynadığı oyunlara dönüyorum. Unuttuğum en can alıcı hüznüme dönüyorum. Unutup yüzleştiğim kimsesizce bakakaldığım saniyelerime dönüyorum. Bahsettiğim; çocukluğumun geçtiği ev. Duygusallığım yaşananların tuzu biberi. Unutmak nedir ki? Artık sana ait olmadığını unutmak ne kadar önemli bir ayrıntı? Peki ya gördüklerimden doğan anlık zaman yolculuğum? Tüm ayrıntıları yok sayacak kadar değerli benim için.


Bir kadın. Anneme benziyor. Kış hazırlıkları yapıyor. Düşüncelerinin içinde kaybolup işine odaklanmış.

 

Bir haylaz çocuk. Beni andırıyor. Hayatın ne getirip ne götüreceğini bilmeden, aldırmadan dünyaya yaşının verdiği masumluğu yaşıyor doyasıya.

 

Ve canlanıyor gözümde çocukluğum. Hissizce geçip gidiyorum. Unutkanlığımın kurbanı oluyorum saniyeler içinde.

Artık cümlelerim suyunu çekmişcesine sessizliğe yürüyor. İnsanlık diyorum son kez. Bir sevgi bırak evrene. Her gün güneş ışıkla göndersin bize sevgiyi. Ay ışığı dinlendirsin sevgimizi. Fazla mı çocukça? Oysa bir çocuk güzelliği kurtaracak çaresiz huzursuzluğu.

 

Bir hayal kadar anlık mutluluk. Bir ekmek parçası kadar kolay insanlık...

  • Instagram - Black Circle
  • Twitter - Black Circle
  • YouTube - Black Circle
  • Facebook - Black Circle
bottom of page