ŞÜPHE FİLMİ ÜZERİNE
Bugün bir sinemasever olarak sizlere naçizane büyük bir hazla izlediğim ve sizlere de tavsiye etmek istediğim film Lee Chang-Dong’un yönettiği “Şüphe” filmi .
Kült yazar Haruki Murakami’nin Born Burning “Ahır Yanıyor” isimli öyküsünden sinemaya uyarlanan “Şüphe”, dünya prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali'nde bütün eleştirmenlerden tam not aldı. Murakami’nin tarzına sadık kalan film, vasıfsız bir genç, aşık olduğu kız ve zengin, küstah bir adam arasındaki aşk üçgeninde bir öfkenin, saplantının hikayesini anlatıyor.
Lee Chang-Dong’un sekiz yıl aradan sonra çektiği ilk film olan “Şüphe” gizemli bir öykü, gitgide artan gerilimiyle ,izleyicinin hafızalarına yer eden benzersiz bir özenle kurgulanmış sahneleriyle oldukça güçlü bir film.
Seyirciye tam bir beyin fırtınası yaptıran film, keskin cevaplara ulaşmayan, belirsiz, şüphelerle yoğrulmuş ucu açık bir yöntemle sunuluyor.. Şüphe, henüz ne anlatmak istediğini bulamamış arayış içerisinde olan bir yazarın öyküsü.
Bana göre "Şüphe"yi başarılı ve güçlü kılan ana nokta, hikayeyi seyircinin yorumuna bırakarak, zihnimizde cevaplanamayan sorular canlandırması. ”Anlatı içinde anlatı” yapısıyla izleyicilerini filmin içine alan ve müthiş bir haz serüvenine katan filmi izlemenizi önerirken, noktayı Murakami’nin en sevdiğim sözlerinden biriyle koymak istiyorum:
“Yazmayı sevmek , yazar olmayı hedefleyen biri için çok önemli bir medeniyettir. Düzgün metin ,ya doğuştan yetenek ya da ölesiye çaba gerektirir.Başka yolu yoktur."