top of page
Tugba Oymez.jpg

Tuğba ÖYMEZ

28.09.2021

Diğer Yazıları

ANSİKLOPEDİ ZEKERİYA

Bit pazarı ve radyo ekipmanı.
  • Instagram - Black Circle
  • Twitter - Black Circle
  • YouTube - Black Circle
  • Facebook - Black Circle

       - Usta! Biliyor musun? Salatalığın yüzde 97'si suymuş. 

         Şevket Usta, akşam vakti kasayı açıp da ne zaman ince hesaba girişse Zekeriya patlatıverirdi alakasız bilgileri. Sadece para hesabı yaparken mi? Tabii ki hayır. Şevket Usta, müşteriyle pazarlık yaparken, akşam olup da hesaba oturduğunda, dükkâna misafir geldiğinde yani sizin anlayacağınız en olmadık zamanlarda yapıyordu bunu. 


     Şevket Usta hep, "Sabah dükkânın önünü sularken, kepenk indirirken, yahut çay kahve içerken yap da müşteri varken, 'Bi sus be Zekeriya!' derdi sürekli. Ama Zekeriya bu dinler mi?... 

     Şimdi diyeceksiniz ki; Zekeriya kim, Şevket Usta kim, neyi olur, ne dükkânı? Haklısınız tabii. Böyle pat diye konuya girilmez ki. Ama siz de takdir edersiniz ki bu Zekeriya'nın öyküsü. Onun öyküsüne böyle tam da pat diye girmek icab ederdi. Neyse. Dinleyiniz efendim. 

      Bu Zekeriya çoook küçükken babası onu Şevket Usta'nın yanına iş zanaat öğrensin diye veriyor. Öyle dersleri kötü olduğundan falan değil he. Aksine, Zekeriya o kadar başarılı ki okulda. Evde sürekli ansiklopedi karıştıran bir çocuk. Dışarı oyun oynamaya çıkmaz, evde televizyon izlemez. Sadece ansiklopedi karıştırır. E bence biraz anladınız durumun vahametini. Dedesi ne zaman gelse, "Çocuk dediğin oyun oynar, çizgi film izler. Biz bu yaşlardayken eve zorla sokardı babamız yahu!" dermiş zamanında. 


     Bir gün yine Zekeriya ansiklopedinin başındayken annesiyle babası fısır fısır konuşup çareyi onu Şevket Usta'nın yanına çırak olarak vermekte buluyor. Ertesi gün, Zekeriya'nın babası Cemal, alıyor Zekeriya'yı yanına, tutuyor Şevket Usta'nın dükkânının yolunu. Şevket Usta, ahbabı Cemal'in isteğini geri çevirir mi? Zekeriya artık, "Tozlanmış Yıllar" adlı dükkânın çırağı oluyor. 

      Tozlanmış Yıllar dükkânı öyle bildiğiniz dükkânlardan değil. Eskiye dair ne ararsanız var bu dükkânda. Ahizeli telefonlar, basmalı dikiş makineleri, daktilo, üzerinde binbir taşı olan avizeler, köstekli saatler ve hatta eski fotoğraf albümleri. Ve daha hikayesi olan birçok antika.

vinil Kayıtları

     Seneler evvel babası Şevket Usta'yı, "Bu dükkân sana emanet. Sakın burayı koyup gitme diye sıkı sıkı tembihlemiş." Ee Şevket tek oğlan. Bi iki mırın kırın etmiş ama kaçış olmadığını anlayınca mecbur geçmiş dükkânın başına. O zamanlar hayalleri bambaşkaymış tabii. Okulda sevdiği kız varmış. Onunla birlikte müzik grubu mu ne kuracaklarmış. Gençlik işte. Şimdi siz Şevket Usta, sevdiği kızla evlenmiş mi diye de merak edersiniz. Onu kendi ağzından dinlersiniz sonra. Neyse ne diyorduk? Nitekim Şevket Usta istemeyerek geçtiği dükkânı, her gelen misafiri dükkânı hayranlıkla gezerken, "Önceleri başka hayallerimiz vardı, Allah var pek istemedim dükkânın başına geçmeyi ama şimdi sanki burada doğmuş gibiyim. Vallahi akşam eve giderken bir gözüm arkada gidiyorum" derdi. Dükkânı yurt dışından bile gezmeye gelenler olurdu. Şevket Usta dükkândakı antika eşyaları anlatırken yüzünde hep bir gülümse olurdu ve söze aynen şöyle başlardı. "Efendim seneee..." 


       Zekeriya bu anlarda pür dikkat dinlerdi ustasını. Lafa pat diye girmediği nadir anlardandı. Gel zaman git zaman... Zekeriya bir bakıma Şevket Usta'nın elinde büyüyüp delikanlı oluyor. Ama Zekeriya hala aynı Zekeriya. Ustası ona ansiklopedi Zekeriya diye ad bile takıyor. Hoşuna gidiyor Zekeriya'nın. Hem niye gitmesin ki?

     

        Bir gün Zekeriya dükkânda antikaların tozunu alırken içeriye bir kız giriyor. Elinde küçük bir not defteri ve ona tutturulmuş bir kalem, boynunda bir fotoğraf makinesi.
        - Şevket Usta'ya bakmıştım.
        - Şimdi gelir, buyrun oturun.
        - Teşekkür ederim.


      Şevket Usta'yı beklerken geçen o zaman diliminde Zekeriya'nın midesine kelebekler gelip yerleşiyor, kalbinden aynı anda bir sürü kuş havalanıyor, burnunun ucuna bahar kokuları gelip yerleşiyor. Zekeriya o an bilmiyor tabii. Nereden bilecek ustasının artık onu ansiklopedi Zekeriya yerine âşık Zekeriya diye çağıracağını.


       Şevket Usta'nın dükkâna girmesiyle muhabbet başlıyor. Meğer gelen kız Şevket Usta'yla röportaj yapmak için gelmiş. Gazetecilik bölümünde okuyormuş. Şevket Usta başlıyor anlatmaya. Kız soruyor, o anlatıyor. Zekeriya Şevket Usta'nın hiç susmaması için dua ediyor. Sonra bir ara kız birkaç fotoğraf çekebilir miyim diyor ve ayağa kalkıyor. O an Zekeriya ile göz göze geliyorlar. Zekeriya heyecanlanıyor tabii. Keşke bana da soru sorsa diye içinden geçirirken birden ağzından şu sözler dökülüveriyor. 


       -Usta! Biliyor musun? Kalp şekli ilk kez 1250'de sevgiyi belirtmek için kullanılmış. 


       Gazeteci Gülnaz dükkândan ayrılırken Zekeriya onunla birlikte gözlerini, kalbini, aklını da uğurluyor. Günler geçiyor. Zekeriya aşık olma üzerine ihtisas yapıyor Gülnaz’ın yokluğunda. Edip Cansever’in şu dizesini dilinden düşürmüyor: “Seni görünce insan dünyayı dolaşıyor sanki...” Zekeriya’nın tek isteği yeniden dünyayı dolaşmak, Gülnaz’ın gözlerinde. Dilinde ise hep aynı şarkı, “Elbet bir gün buluşacağız. Bu böyle yarım kalmayacak.”


      Şevket Usta çekiyor yanına bir gün Zekeriya’yı ve diyor ki;
    - İnsan sevince her şey mümkün be oğlum. Bak biz Sevim yengenle araya yıllar girdi, yollar girdi. Yine geldik konduk birbirimizin dalına.

  • Instagram - Black Circle
  • Twitter - Black Circle
  • YouTube - Black Circle
  • Facebook - Black Circle
bottom of page