Dicle SAĞLAM
08.10.2025

AWAKENİNGS (UYANIŞ)
Dr. Oliver Sacks 1960’larda New York’ta Beth Abraham Hastanesi’nde yazdığı anılarında şöyle diyordu:
“Bütün gün sandalyelerinde hareketsiz ve suskun oturuyorlardı; enerjiden, itici güçten, inisiyatiften, güdüden, iştahtan, duygudan ya da arzudan tamamen yoksunlardı. Etraflarında neler olup bittiğini kaydettiler. Dikkatle ve derin bir kayıtsızlıkla.”
Oliver Sacks ’ın mesleki yaşamını anlattığı aynı isimli kitabından uyarlama bir film Awakenings (1990) Yönetmeni ise Penny Marshall. Dr. Oliver Sacks’i, Robin Williams canlandırıyor.
Ensefalit Lethargica (uyku hastalığı) ile mücadele eden hastaların olduğu bir hastanede, görevine yeni başlayan doktor, hastaları dikkatle gözlemler ve onları bir ölüden farksız olarak gören diğer meslektaşlarına da bu hastaları büsbütün gözden çıkarmamalarını öğütler. Günün birinde bir kimyagerin geliştirdiği ilaçla, bu hastalara umut olunabileceğini hastane kuruluyla paylaşır. Kurul, bu duruma pek sıcak bakmasa da bir imza formu düzenleyip, sorumluluk hastane yönetimine ait olmamakla birlikte ilacın öncelikle, yalnızca bir hasta üzerinde denenmesini kabul eder. Bu hasta ise, Leonard (Robert De Niro) olacaktır.

Robert De Niro bu rolün üstesinden öylesine mükemmel bir şekilde geliyor ki, onu izlerken; katıldığı bir programda sunucunun “bugüne dek çalıştığınız en iyi oyuncu kimdi?” sorusuna, “kendim” cevabını verdiği ve o an nasıl da gözümde devleştiği, bir kez daha zihnimde canlanıyor.
Film, bu deneysel tedaviye yanıt sürecini, hastaların sağlıklarına kısa bir süre için de olsa kavuşmalarını ve en nihayetinde yaşanan o büyük hüsranı işliyor. Finalde Robin Williams’ın söylediği şu cümleler, hakiki bir nasihat niteliğindedir:
“Bildiğimiz şey, kimyasal pencerenin kapanmasıyla birlikte, bir uyanış daha gerçekleştirdiği, insan ruhunun her ilaçtan daha güçlü olduğu ve beslenmesi gereken şeylerin iş, oyun, arkadaşlık, aile olduğu…
Bunlar önemli olan şeyler. Unuttuğumuz şey buydu.”
Peki ya Robin Williams’ın oyunculuğu? Hemen her filminde, son ana kadar insandan umudu kesmem diyerek bakan gözleri... Bakışlarındaki bir dolu sevecenlik ve anlamla, bu filmde de göz dolduruyor. Williams’ın dudaklarından herhangi bir söz dökülmese bile olur, çünkü o sadece gözleriyle bile oyunculuk dersi verebilecek bir dehaydı.
Huzur içinde uyusun.
Yayına Hazırlayan: Süheyla Çağlar