top of page
özlem özağaç.jpg

Özlem ÖZAĞAÇ

25.06.2021

BÜYÜLÜ BİR VADİ

20210525_101038-min.jpg
  • Instagram - Black Circle
  • Twitter - Black Circle
  • YouTube - Black Circle
  • Facebook - Black Circle

Biz insanlar oldukça doyumsuz bir şekilde çıkar ilişkilerimizi göz önünde bulundurarak yaşarız. Alma verme döngüsünde insanlara verdiklerimizi abartır, karşı taraftan bize verilenler konusunda  bir türlü tatmin olmayız. Şirinler köyünde yaşasaydık durum  biraz daha farklı olabilirdi.

 
Hatalar yaparız. Düşeriz, kalkarız. Geriye dönüp baktığımızda yaşadığımız olumsuzlukların  yükümüz olduğunu düşünür, kaybetmeye mahkum olduğumuza inanırız. İşte “bir şans daha” dediğimizde artık kendimizi Büyü Dükkânı’na girmeye ikna etmişizdir. 


Nedir bu Büyü Dükkânı derseniz, sizi Yeşim Türköz’ün “Magic Shop” tekniğinden yola çıkarak yazdığı öykü  kitabı ile  tanıştırmak isterim. 


“Uzak diyarlardan birindeki bir ülkede, yemyeşil tepelerin arasında, kışın bembeyaz bir kar örtüsü ile baharda da rengarenk kır çiçekleri ile kaplı bir vadi vardı. Ortasından küçük bir derenin geçtiği bu vadi  ‘Büyü Vadisi’ olarak anılırdı. Ona  bu adı veren ise vadideki ilginç dükkan ile bu dükkanda yaşananlardı. Ünü ülkenin dört bir yanına yayılmış olan dükkanın adı Büyü Dükkânı idi."


Yüz otuz beş sayfalık  kitapta sekiz öykü aracılığı ile büyü dükkanına misafir oluyoruz. Büyü dükkanının sahibini tanıyor, dükkanın içindeki eşyaların yerini gözümüzde canlandırıyoruz. Bu  dükkâna kimler girebilir diyorsanız cevabı on altıncı sayfada gizli… 


“Her insanın, yaşamında çok istediği ancak sahip olamadığı bir şeyler vardır. Ya da sahip olup kaybettiği şeyler… Bazen de sahip olduğu ancak kurtulmak istediği şeyler… İşte bütün bunlar, o ülkede yaşayan insanların bir kısmı için Büyü Dükkânı’na gelme nedeniydi.”


Dükkâna girdik, peki bu dükkandan neler alabiliriz?


“Bu dükkânda isteklerinizi sınırlamak zorunda değildiniz. Müşteriler, hayal edebildikleri her şeyi isteme ve alma hakkına sahiptiler…” 


Ne  isteyeceğimize karar verdik. Şimdi ödeme yapma zamanı. Büyü Dükkânı’nın sahibine biz ne vereceğiz?


“…maddi bedellerin hiçbir hükmü yoktu. …burada yapılan pazarlıklar, günlük yaşamdakilerden biraz farklı olur ve pek çok müşteriyi şaşırtırdı.”


Büyü Dükkânı’ndan; bugüne kadarki yaşantınızı, cesaretinizi, aşkınızı, şansınızı ya da şöhretinizi alabilirsiniz. Peki karşılığında dükkân sahibinin sizden istediği şeyi ona verebilir misiniz? 


Kitabı okurken ben de her öyküde,  dükkândan ne alacağımı ve karşılığında ne bırakacağımı düşündüm. Kitaptaki öyküleri okuma grubumuzdaki arkadaşlarım ile konuştuğumda, her biri benim için çok başka anlama büründü. Her öyküde karakteri incelerken kendimden parçalar buldum. Şu satırları okurken de insanların neden Büyü Dükkânı’na geldiklerini, oradan çıkarken nasıl bir duygu hissettiklerini daha iyi anladım. 


“…Yoktan var oluyordunuz birdenbire. Ancak bir kere var olduktan sonra, yokluğu yaşayamadığınız için, var olmanın değerini kavramak güç olabiliyordu kimi zaman. Belki de en iyi kavrayışa, yokluğa yeniden yaklaşırken ulaşıyordunuz. İki yokluk arasındaki bir çizgiydi yaşam ve en temel mutluluk, bu çizginin üzerinde olabilmekti galiba…”


Büyü Dükkânı’nda siz de kendi gerçeğinizle karşılaşabilirsiniz. Kendinize şu soruyu mutlaka sorun: Hayatta en çok istediğim şey, hayattan alabileceğim en iyi şey midir?  


Sevgiyle ve kitapla…
 

  • Instagram - Black Circle
  • Twitter - Black Circle
  • YouTube - Black Circle
  • Facebook - Black Circle
bottom of page