"okudukça güzelleşeceğiz"
Baki Can Ediboğlu'ndan Yeni Roman:
Gerçeğe Değen İhtimal
NOSTALJİ BİR SIĞINAK, BELKİ DE BİR İHTİMAL
Nostalji bir tatlı duygu mu yoksa bizi içine çeken bir girdap mı? Bugünden dert yandığımız her an, başımızı soktuğumuz bir sığınak gibi görünüyor çoğu zaman. Ama insanda bıraktığı duygu belki de ayaklarını bastığın yeri, adımlarının tarihini bilebilmekte yatıyor.
Şu da var ki insan zihni her şeyi idealize eder. Kötü anıları temizler ve kafanızın içinde bir patikadan çocukluğa her döndüğünüzde sadece sıcak Pazar akşamlarını, pencereden yağan karı ve kirazın tadını hatırlarsınız.
Kalp Kıran ve Yapan Bir Büyüme Hikâyesi
Peki size çocukluğunuzu hatırlatan ne var?
Can Ediboğlu’nun dördüncü romanı Gerçeğe Değen İhtimal, bizi çoğumuzun ortak zihnine bir yolculuk olarak doksanlara götürüyor. Eser ile Ekim’in netameli aşkları, ergenliği, keşfetme duygusu, ölüm ve varoluş açmazları karşısında savunmasız kalıyor, kendi kendimizin sığınağı oluyoruz.
Bu hacimli fakat su gibi akan romanda doksanlar siyasetinin, bugünün temellerini atan unsurlarına da çocukluk anekdotları ekseninde tanık oluyoruz. Koalisyonlar Türkiyesi’ndeki çalkantılarda kültür ve televizyon dünyasının işlevlerine dair ayrıntılar bize sadece bir büyüme hikâyesi değil, ülkenin yürüdüğü yolu ören taşlara dair de ipuçları veriyor.
Sayfa6 etiketiyle yayınlanan roman Baki Can Ediboğlu’nun dördüncü romanı. Yazarın daha önce Doğan Kitap’tan ve Everest Yayınları’ndan çıkan romanları: Karaköy’de Günbatımı, Üç Nokta ve Olamayanlarım Mabedi. Hepsinde okuru derhal sarıp sarmalayan bir sakinlik ve güçlü karakterler var. Son romanında Ediboğlu üslubunu daha da kuvvetlendirmiş. Okura onu dünyadan koparacak saatler vadediyor. Okurken düşünüyorsunuz, nostalji belki de bir sığınak değil, bir ihtimal.
Tanıtım Yazısından
Zaman, 90’ların başı… Devletin karanlık güçlerle işbirliği içinde “rutin dışına” çıktığı… Türkiye’nin ilk defa “hiper enflasyon”la tanıştığı… Her türden tarikatın, faili meçhul cinayetlerin patladığı… Darbeci generaller ile medya patronlarının hükümet kurup, hükümet düşürdüğü… Mafyanın siyaseti teslim aldığı... Servetlerin el değiştirdiği yıllar… Başarılı bir memur ailesinin, ölümden korkan oğlu Eser ile zamandan korkan “mafyanın kızı” Ekim, iki ergen, ilk karşılaştıkları anda birbirlerine âşık olurlar. Çoğunluğun onarılamaz bir bozulmayı “değişim” sandığı ortamda o “çocukluk aşkı” sanılanın aksine hiç bitmez; zaman ilerleyip “çocuklar” büyüdükçe de büyür; koyulaşır. Yalnızca cevabı aranan sorular artar: İnsan hayatta tek bir kişiye âşık olur da sadece onun gözünden mi görülmek ister? Her şeyin mükemmel olduğu o “ilk an”a dönebilmek mümkün müdür, yoksa bozulma insanı, ülkeyi teslim alır da bir daha bırakmaz mı? Gerçeğe Değen İhtimal, Eser ile Ekim’in 1993’te başlayan aşkını 2022 yılına kadar takip ediyor. Tabii ki Türkiye’nin son 30 yıllık o sancılı değişim dönemini atlamadan. Hem de metal, arabesk ve tam bir “patlama” halindeki Türk pop müziği eşliğinde. Gerçeğe Değen İhtimal, büyük bir aşkın ve büyük bir ülkenin zamana ve ölüme direnme hikâyesini anlatıyor.
