GURUR VE ÖNYARGI
Hazırlayan: Hazal İnan
"İtiraf ediyorum kitap okumak kadar eğlenceli bir şey yokmuş. İnsan kitap okumak dışında her şeyden çabucak sıkılıveriyor."
Karlı bir kış gecesinde, sıcacık evinizde, şömine karşısında battaniyenizi alıp koltuğa yerleşebilirsiniz.. Başlıyoruz.. Gurur ve Önyargı, Jane Austen 18.yy İngiltere’si.. Soyluluk, asalet ,erdem, alt üst tabaka, ahlak konularını ele alırken, erkek kadın ilişkilerine ve evliliklerin o çağda hangi duyguyla yapıldığına şahit oluyoruz.
Austen in her kitabında en çok hayran kaldığım özelliği, çok iyi bir gözlemci oluşu. Aslında yazar, yaşamı boyunca kendi çevresinden pek ayrılmamış, sevdiği birkaç insanla ömrünü tamamlamıştır. Elbette dünyayı gezmek iyi bir gözlem için ölçüt değildir. Fakat burada Austen'in yeteneğini görmemek imkansız.
Gurur ve Önyargı, insan davranışı komedisi (comedy of manners) olarak bilinen ve zıt karakterlerin bulunduğu bir roman. Mrs. Bennet‘in abartılı ve heyecanlı tavırlarının karşısında Elizabeth’in okuyan, düşünen ve canlı bir ideal kadın portresi oluşunu gözlemlemek mümkün. Aslında Austen burada, olması ve olmaması gerekenleri birlikte sunarak inceden bir dönem eleştirisi yapıyor. Ancak ideali yaratırken mükemmel kusursuz bir güzellik değil, tam aksine kusurlu bir güzelliğe gurur ve önyargı ekleyip karşımıza çıkarıyor Elizabeth’i.
Darcy’ nin haklı gururun yanında yer yer kibre kaçtığını düşündüğümüz anlarda okuyucu da önyargılarının peşinden gidebiliyor. Bu iki karakteri bir aşk öyküsü ile tamamlıyor Austen.
"Hanımların düş gücü pek hızlı işler. Bir anda hayranlıktan hemen sevdaya sıçrar."
"Ondaki gururu hoşgörebilirdim fakat benimkine dokunmamış olsaydı.."
Okurken bize gurur ve önyargı nedeniyle aslında hangi fırsatları kaçırmış olabileceğimizi, kimleri kırmış, hangi olaylara duyarsız kalmış olabileceğimizi de düşündürüyor. Çağımızın da bir problemi olan kibir, gurur, önyargı, etiketleme, ötekileştirme durumlarına nasıl vurgu yapıldığını 18. Yy İngiltere’sinde Jane ‘in gözünden izliyoruz.
Bol kahveli, çaylı, iyi ve gerçek okumalar dilerim..
"Dünyayı görüp tanıdıkça memnuniyetsizliğim artıyor.İnsan karakterinin ne kadar tutarsızlıklarla dolu olduğunu; faziletli veya akıllı gibi görünenlere bile nasıl hiç güven olmadığını gün geçtikçe daha iyi anlıyorum."
"Gerçekten sevdiğim az insan var, hele saygı duyduğum daha az insan var."