NAR AĞACI
Kitap İncelemesi: Hazal İnan
"Kahramanı sen olsan da hikaye benim.."
Tam anlamıyla GÜZEL bir kitap. Nazan Bekiroğlu’ nun ince, naif kitabını sunalım sizlere. Üç farklı zaman diliminde, üç farklı mekanda, bölgelerin sosyolojisini, halkların psikolojisini nefis bir dille anlatır Nazan Hanım. Kurgu demeye dilimiz varmıyor, gerçekliğinden şüphe etmediğimiz bir konu işleniyor.
''Siz dedi, İnsanları Türk , Kürt, Ermeni,Acem nasıl ayırıyorsunuz? Takvaca en üstün olanın Allah’ a en yakın olan olduğunu bilmiyor musunuz?''
Kendisi bize en sıradan gelen olaylara, nesnelere,duygulara, betimlemelere öyle güzel bir renk çalıyor ki, zerafetinden gözlerimiz kamaşıyor. Okudukça gözlerinizdeki pas temizleniyor, arınıyorsunuz. Ve bir soru soruyor insan kendi kendine, sahi her şey bu kadar güzelken benim gözlerim o incelikle bakmaktan neden mahrum?
Kader planında ilmek ilmek dokunup farklı coğrafyalarda karşılaşan iki insan… sonra binlerce insan Balkan savaşı yıllarında başlayıp 1. Dünya savaşına uzanan bir roman. Trabzon ve Tebriz’de doğup birbirlerine doğru yol alan iki hayat, iki ırmak..Tebriz ‘in meşhur halı tüccarının oğlu Setterhan ve Trabzon ‘un inci tanesi Zehra... Trabzon, Tebriz, Tiflis, Batum , Tahtı Süleyman, ateşin kutsallığı, kilimlere, halılara işleyen ruhlar.. Setterhan, Azam, Zehra, Piruz, Mirza Han.. Hayranlıkla incelenen ve bir o kadar zarif işlenmiş kahramanlar..
Ve savaş tüm aileleri vurduğu gibi bir aileyi de sarsıyor. Acıyla, soğukla, sevgisizlikle, gözyaşıyla karışıyor tüm renkler. Tarih kitaplarında yazan üç beş duygusuz cümleyi bu savaş ve onca insanın ölümünün ardından gelen barış anlaşmaları kaç çocuğun gözyaşını silebilir? Hangi toprak gömer insanların gözlerinde ve yüreklerinde asılı kalan korkuyu?
"Bir tek ya da milyon fark etmezdi. Birinin ölümü hepsinin ölümü gibiydi. Her insan bir dünyaydı."
‘Sen öyle çağırmasan ben böyle gelmezdim’ sözüyle birleşen bir aşkın yazısı.. Kitabı okurken uzun betimlemelerden oluşan bıkkınlığı aşkın kutsallığı ortadan kaldırıyor. Betimlemeler gözünüzü korkutmasın. Hepsi güzele dair.. Atmosferin bozulmaması için çirkinlikler betimlenmiyor, güzele dair ne varsa ordayız bilirsiniz.
Nazan Bekiroğlu ince ince yazan, kaleme fısıldayan,kelimeleri dansa kaldıran o enfes his dünyasıyla tarumar edecek ruhumuzu.. Okurken siz de Tiflis sokaklarında yazarın hemen arkasında kahramanların peşinden koşuyormuş hissini duyacaksınız. Bu topraklara Anadolu ya hayranlıkla bir kez daha bakacaksınız.
Velhasıl aşkla, şevkle, zevkle,ısrarla tavsiye ediyoruz..
"Ne garip! Burada Türk bayrağı, orda İran bayrağı. Bu toprakları şu dikenli teller mi ayırıyor? Oysa şu ağacın kökü bu tarafta, yaprakları şu tarafta. Ağacın umrunda değil.."