top of page
1000072924.jpg

Dicle SAÄžLAM

14.12.2021

SABIRSIZLIK ZAMANI

2015690-51533856_edited.jpg
2015690-51532929.jpg
  • Instagram - Black Circle
  • Twitter - Black Circle
  • YouTube - Black Circle
  • Facebook - Black Circle

       Dünya prömiyerini VarÅŸova Film Festivali’nde, Türkiye prömiyerini ise BoÄŸaziçi Film Festivali’nde yapan, yönetmenliÄŸini Aydın Orak’ın yaptığı, baÅŸrollerinde Pelin Batu, İşdar Gökseven, Feride Çetin gibi oyuncuların yer aldığı Sabırsızlık Zamanı filmi; Diyarbakır’da yaÅŸayan, boÄŸucu sıcakla ve maddi zorluklarla boÄŸuÅŸurken bir yandan da en büyük hayalleri bir sitenin havuzunda serinlemek olan iki erkek kardeÅŸin hikayesini anlatıyor. Film boyunca, havuza neden sadece zenginler girebilir, bizim onlardan farkımız ne sorusunu da sık sık dile getiren Mirza ve Mirhat adındaki iki kardeÅŸ, bu sorgulamalarını zaman zaman sitedeki güvenlikle, zaman zaman site sakinlerinin çocuklarıyla ve öÄŸretmenleriyle de gerçekleÅŸtirir.


      Yönetmene göre kara komedi de denilebilecek türden olan film, hem sınıfsal vurguların sıklıkla yapıldığı, hem komediye de yer veren, bir politik dram filmi.

 

       /Kelimeler-Åžairler - Sonsuzluk ve Bir Gün Filmine Selam/


        Mirza ve Mirhat’ın babası bir inÅŸaat iÅŸçisidir. BeÅŸ kiÅŸiden oluÅŸan aile de iki kardeÅŸ, annesi ablası ve babasıyla oturdukları sofrada, babasının kendilerine ödev olarak verdiÄŸi sözcüklerle, her yemek vakti karşılaşırlar. Sözcüklerin kimisini zaten her gün duyduklarından, kimisi de hiç duymadıkları sözcükler olabiliyordu. Babaları bu sözcükleri çocuklarından özenle araÅŸtırmasını ve araÅŸtırmaları bitince de anlatmalarını ister. Bilinçli bir ebeveyn olduÄŸunu gördüÄŸümüz karakterin, okul demenin sadece gidip gelinen, sınıf geçmeye yarayan bir yer deÄŸil daha öte, daha yüce bir yer olduÄŸunu; kelimelerin de sadece cümle içinde kullanılan deÄŸil, tek başına anlamı nedir diye sorulduÄŸunda da bir tanıma, anlama sahip olduklarının farkında bir baba karakteridir. Bu bilinci de çocuklarına aşılamak ister.

 

        Filmde çocukların babalarından aldıkları kelimeyi ceplerine koyup, kütüphaneye gittiklerini, ödevlerini ihmal etmediklerini görürüz. İlk ödevleri müdür kelimesinin anlamıydı. Hep bildikleri, her gün gördükleri bir anlamı vardı. Fakat bir tanım elbisesi de olması için, tam anlamıyla öÄŸrenmeleri ÅŸarttı. Sonraki kelime ise demogojiydi. Hiç duymamışlardı, ne anlama gelir, cümle içinde nasıl kullanılır, yenir mi içilir mi, eller tutulur mu, saygıya deÄŸer mi bir ÅŸey mi? Babalarından aldıkları her kelimeye aynı saygıyla, özveriyle yaklaşıp bu kelimeyi de araÅŸtıracaklardı elbette. Filmde baba karakterinin bedensel olarak ağır bir iÅŸte çalışıp, zihinsel aktivitelere de bu denli önem vermesi, takdir edilesi bir durum olarak ön plana çıkıyor. Bu karakter tıpkı; Usta yönetmen Theodoros Angelopoulos ‘un Sonsuzluk ve Bir gün filmindeki ÅŸair gibi (yıllar sonra ülkesine dönen ve kelime toplayan, anlamlarını arayan) çocuklarını da kattığı yolculuÄŸa her gün çıkıyordu.

maxresdefault.jpg

‘’Sonra kalabalık bölgelerde mekik dokumaya baÅŸlamış. Tarlalarda, balıkçı köylerinde...
DuyduÄŸu kelimeleri not ederek ve ilk kez duyduÄŸu kelimeler için para ödeyerek.
Haber her yere yayılmış. “Åžair kelime satın alıyor!” Sonunda; nereye gitse, adanın para kazanmak isteyen büyüklü küçüklü tüm fakirleri kelime satmak için ona adeta hücum etmeye baÅŸlamışlar. Bu ÅŸekilde, ’’Özgürlük İlahisini’’ yazmış. Tabii baÅŸka ÅŸiirler de yazmış. Mesela çok uzun ve yarım kalmış olan ‘’Özgür Tutsak’’ adını verdiÄŸi ÅŸiir. Geri kalan bütün hayatı, bu ÅŸiirini bitirmeye çalışmakla geçmiÅŸ. Ama baÅŸaramamış.
Çünkü kelimeleri eksikmiÅŸ.
Çocuk: Sana kelime getirmemi ister misin? Ama sana pahalıya patlar.
(denize doÄŸru gider ve gelir.)
Çocuk:Yabancı
Alexandre: Yabancı...sürülmüÅŸ...
Çocuk: Yabancı her yerde.
Alexandre: Bu kelimeyi yeni mi duymuÅŸtun?
Çocuk: Hayır, köydeki kadınlar söylerdi. Daha getirmemi ister misin? ‘’

Sonsuzluk ve Bir Gün 

3198877_ea21fa2e415fcb3e4d1179a811ddf06d.jpg

          /Hitchcock’un KuÅŸları ve Çingeneler Zamanı’ndaki Perhan Karakterine Selam/

 

          Bir sitenin havuzuna sık sık gidip gelen Mirza ve Mirhat, havuza sadece dışarıdan bakabilmektedir. Çünkü sitenin güvenlik görevlisi engeline takılmaktadırlar. Duvar her zaman ortalarındadır. Havuza girebilenler ve giremeyenler olarak kesin bir çizgidir o duvar ve o duvarda ‘’Hiçkok’un KuÅŸları’’ yazısı gözümüze çarpar. Peki bu kuÅŸlar hangi sınıfa mensup kuÅŸlar? Dışarıda bırakılmış, öfkeli iki erkek kardeÅŸin de mensubu olduÄŸu sınıfa mı, yoksa içeride ve serinlemeyi hak ediyoruz, çünkü bu ailelerin çocuklarıyız diye övünen sınıfa mı? KardeÅŸler ne yapıp ne edip o havuza girebilmek istiyorlar ve bunun için sürekli planlar yapıp, uygulamaya geçiyorlar. Okula gittiklerinde derslere ilgileri de bu yüzden zayıf. Tek bir hedefi var ikisinin de. O havuza girebilmek. Fakat öÄŸretmenlerini(Pelin Batu) seviyor ve ona her ÅŸeyi rahatlıkla danışabiliyorlar. ÖÄŸretmenleri yaÅŸamın anlamı üzerine sohbetler açtığında ilgilerini uyanık tutmaya çalışıyorlar ve sevdiÄŸi öÄŸretmenleri ‘’Mirza hadi bize bir espri yap’’ diye sorduÄŸundaysa hızlıca düÅŸünüp espri yapabiliyorlar. Ve böylece Hitchcock’un kuÅŸları kadar hızlı espriler film boyunca tekrarlanır.


           KardeÅŸlerden biri, Emir Kusturica’nın Çingeneler Zamanı filminin baÅŸrolü olan Perhan karakterinin yeteneÄŸine sahiptir. Bakışlarını bir objeye odaklayıp, odaklandığı ÅŸeyi yerinden oynatabilen karaktere selam gönderilmesi hoÅŸ bir detay olmuÅŸ. Lakin ikinci kez güvenlik görevlisinin evinin camını kırmaya gittiklerinde bu yeteneÄŸi bir süre çalıştıramamış ve arkasında duran kardeÅŸinin muzip bir el çabukluÄŸu ile (eline taÅŸ alıp,kendisi atmıştır) iÅŸte baÅŸardın diye de onurlandırılmıştı.
Birkaç baÅŸarısız denemeden sonra filmin sonlarına doÄŸru, siteye girebilmeyi ve havuzun olduÄŸu yere kadar gelmeyi baÅŸarabilmiÅŸlerdir. Bu kez güvenlik ile aralarında duvar deÄŸil de havuzun kendisi vardır. Çocuklar ve güvenlik görevlisi birbirlerine bir süre baktıktan sonra, bir çığlık atıp, havuza atlarlar.

61608e6886b24403dcde8f93.jpg

         Åžu yaÄŸan yaÄŸmurlar, sahi arındırır mı bizi günahlarımızdan?

​

          Güvenlik görevlisi yüzme bilmemektedir. Çocukların cansız bedenlerinin yanına çökmüÅŸ, sessizce oturmakta olduÄŸunu görürüz son sahnede. Ve yaÄŸmur yaÄŸmaya baÅŸlar. Film boyunca, her ÅŸey sınıfsaldır sözünün cisimleÅŸmiÅŸ halini sıklıkla gördüÄŸümüz için, son sahnede yaÄŸmurun yaÄŸması (altında ıslanmayı seçen ve ıslanmak zorunda kalan herkesin üzerine eÅŸit yaÄŸar) baÅŸarılı bir final sahnesiydi. Yönetmene ve tüm ekibe bizlere bu güzel filmi hediye ettikleri için teÅŸekkür ederiz.

​

  • Instagram - Black Circle
  • Twitter - Black Circle
  • YouTube - Black Circle
  • Facebook - Black Circle

© 2023 by HEAD OF THE CLASS.

PR / T 123.456.7890 / F 123.456.7899 / info@mysite.com

​

Hazırladığınız kitap incelemelerinizi, öykü-deneme türündeki yazılarınızı, edebiyat ve sanat odaklı dosya konularınızı romanoku.org@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.

 

Tanıtım amaçlı kitap gönderimi ve reklamlarınız için de aynı kanallardan ulaÅŸabilirsiniz.

  • Instagram
  • X
  • Facebook
  • Youtube
bottom of page