Stefan ZWEIG

(28 Kasım 1881, Viyana - 22 Şubat 1942; Rio de Janeiro)

* Roman, öykü, tiyatro, deneme, şiir, seyahat, anı türlerinde yirmiden fazla eser vermiş olan Avusturyalı Zweig, bir gazetecidir ve biyografi ustası olarak da tanınır.

* Kitapları 50'nin üzerinde dile çevrilmiş ve Alman dilinin en çok okunan yazarları arasındaki yerini almıştır.

* 1933'te eserleri Naziler tarafından yakıldı. Bu olaydan sonra ülkesini terk eden Zweig, 1941'de Brezilya'ya yerleştikten sonra 22 Şubat 1942'de karısı Lotte Altmann ile birlikte intihar etmiştir.

Stefan Zweig

Amok Koşucusu

"... bu kirli yalnızlık içinde utanmayı tamamen unuttum..."

____________

Kısa ömrüne binlerce hikaye sığdıran, yüksek yüksek tepelerde soluksuz kalan, bu kadar şey bir kişinin başına aynı anda gelebilir mi diye düşündüren insanların karşısına geçip, "haydi bana yaşadıklarını özetle" desek muhtemelen kendisine hakaret edildiğini, hatıralarına saygısızlık edildiğini düşünecektir...

Zweig, kendi hikayelerini mi anlatıyor bilemiyoruz ama intihar ederek yaşamına son verdiğini düşünürsek içsel birikiminin onu benzer yollardan geçirdiğini söyleyebiliriz. Peki, böyle bir hayatı, böyle bir kurguyu, böyle derinlikli yakarışları kısacık kitaplara sığdırmanın yüceliğini nasıl açıklayacağız... Onu Stefan Zweig yapan ve tam da bu nedenle her yerde ve her devirde yaşanır kılan bu sır, bu deha, bu yetenek olsa gerek...

✏ _... bu kirli yalnızlık içinde utanmay

" Ruhu çoktan ölmüştü, geriye öldürülecek yalnızca bedeni kalmıştı. İnsan eğer her şeyi kaybettiyse, son kalan şey uğruna çılgınca savaşır. "

Eser; kendisini amok koşucusuna benzeten bir doktorun başından geçenleri bir gemi güvertesinde anlatmasından ibaret gibi görünse de, 60 sayfanın içine içli bir hikaye, derin psikolojik tahliller, tutkulu bir aşk öyküsü sığdırılmıştır. Yani tam da Stefan Zweig üslubuna uygun bir edebi lezzet...

Hikayeyi okuyucuya yaşatma yeteneğini bu eserinde de konuşturmuş usta yazar.

Amok Koşucusu iyice içip sarhoş olduktan sonra koşmaya başlayan ve de hiç durmayan, önüne kim çıkarsa biçip geçen kişiyi tarif eder. Bizim doktor da kendisinden yardım isteyen bir kadını reddettikten sonra pişman olup ona yardım etmek için koşarken buluyor kendisini...

Peki sizin de nereye varacağınızı bilmeden sadece koştuğunuz oldu mu hiç ?

Zweig dolu günler diliyorum....

Yayına Hazırlayan: Ali Bektaş

Eserleri

Acımak (Varlık Yayınları, 1969)
Yürek Çöküntüsü (Varlık Yayınları, 1970)
Herkesin Dostu Anton (Varlık Yayınları)
Dünün Dünyası (Can Yayınları, 1985)
Bir Kadının Yirmi Dört Saati (Oda Yayınları, 1986)
Yarının Tarihi (Can Yayınları, 1991)
Kendileri ile Savaşanlar: Kleist, Nietzsche, Hölderlin (1. Cilt) (İş Bankası Yayınları, 1991)
Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski (2. Cilt) (İş Bankası Yayınları, 1991)
Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar: Casanova, Stendhal, Tolstoy (3. Cilt) (İş Bankası Yayınları, 1991)
Lyon'da Düğün (Can Yayınları, 1992)
Yıldızın Parladığı Anlar (Can Yayınları, 1995)
Karışık Duygular (Milliyet Yayınları, 1995)
Satranç (Can Yayınları, 1997)
Günlükler (Can Yayınları, 1997)
Değişim Rüzgârı (Can Yayınları, 1998)
Calvin'e Karşı Castellio ya da Köleliğe Karşı Özgür Düşünce (Çiviyazıları Yayınları, 1998)
Fouche, Bir Politikacının Portresi (Can Yayınları, 1999)
Tehlikeli Merhamet (Babil Yayınları, 2000)
Amok Koşucusu (Can Yayınları, 2000; Cem Yayınları 2013)
Amok (Varlık Yayınları, 1954)
Balzac, Bir Yaşam Öyküsü (Kabalcı Yayınları, 2002)
Magellan (Kabalcı Yayınları, 2002)
Freud ve Öğretisi (Papirüs Yayınları, 2003)
Yakıcı Sır (Evrensel Basın Yayın, 2004)
Ruh Yoluyla Tedavi (İmge Kitabevi Yayınları, 2005)
Amerigo (Can Yayınları 2005)
Mektuplaşmalar (Yordam Kitap, 2007)
Buluşmalar (Yordam Kitap, 2008)
Rotterdamlı Erasmus,Zaferi Ve Trajedisi (Can Yayınları, 2008)
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat ve Bir Yüreğin Ölümü (Can Yayınları 2009)
Clarissa (Can Yayınları, 2010)